(vehicle

taşıt, taşıma aracı, vasıta, araba, nakil vasıtası.
A motor vehicle . No vehicle s are permitted inside
the park. Space vehicles.
Noun
taşıyıcı (ortam).
Air is the vehicle of sound. Noun
araç, vasıta, ifade/yayma aracı.
Television has become an important vehicle for spreading political
ideas. 4.(a) (bir gayeye erişmek için kullanılan) vasıta/araç.
They look upon the institute as a vehicle for introducing Western technology . (b) yeteneklerini ispata yarayan araç.
The writer wrote his latest play simply as a vehicle for the famous actress.
Noun
etkin ilâcın eritildiği madde, sıvı. Noun, Pharmaceuticals
uygun rol, bir sanatçının üstün yeteneklerini kanıtlayabileceği rol. Noun
işlemek Verb
(US) motorlu araç kullanmak Verb
elektrikli araç
tarım amacıyla kullanılan taşıt aracı
hava amortisörlü araç
hava kirliliği ölçüm aracı
türlü amaçlı araç
türlü amaçlı taşıt aracı
evrensel taşıt: her türlü arazide ve suda gidebilen taşıt.
silahlı araç
zırhlı muharebe aracı Noun, Military
zırhlı askeri araç Noun, Military
askeri zırhlı araç Noun, Military
zırhlı araç Noun, Military
zırhlı araç Noun, Military
zırhlı muharebe aracı (ZMA) Noun, Military
zırhlı araç
akrep Noun, Military
mafsallı araç Noun, Transport
mafsallı taşıt aracı
motorlu vasıta
bindirilmek Verb
bomba yüklü araç Noun
tamir arabası Noun
kamp aracı
sivil araç Noun
araç sınıfı
yol süpürme aracı
duran bir araca çarpmak Verb
geri dönme vasıtası Noun
ticari taşıt aracı
ticari araç Noun, Automotive
tamamlanmış araç Noun, Transport
bir aracın durumu
aracın durumu
kiralanan araba
arazi kamyonu
tamirdeki taşıt aracı
kullanılarak götürülemeyecek kadar tamir gerektiren araba
sürücüsüz araç Noun, Automotive
elektrikli araç Noun, Automotive
yardım arabası Noun
ömrünü tamamlamış araç Noun, Transport
savaş taşıt aracı
söndürme aracı Noun
itfaiye arabası Noun
yabancı marka taşıt aracı
kiralık taşıt aracı
tırtıllı işletme düzenli araç
tam araç Noun, Transport
binişmek Verb
(US) yük taşıtı
yük taşıt aracı
ağır yük taşıt aracı
ağır vasıta Noun, Transport
ağır vasıta Noun, Transport
(mahkeme kararıyla) bir taşıt aracına el koymak Verb
tamamlanmamış araç Noun, Transport
yatırım aracı Noun, Banking
ağır vasıta Noun, Transport
hafif ticari araç Noun, Transport
hafif vasıta Noun, Transport
bir aracın aydınlatılması
uzun araç
direksiyonun hâkimiyetinıkaybetmek Verb
tamir arabası Noun
muharebe istihkam aracı Noun, Military
askeri araç Noun, Military
gezici sağlık aracı Noun, Medicine
motorlu taşıt. Noun
motorlu taşıt aksesuarları Noun
motorlu taşıt aksesuvarları Noun
trafik kazası Noun, Transport
motorlu taşıt kazası Noun, Transport
motorlu araç kazası Noun, Transport
motorlu taşıt alma
motorlu taşıt çarpışması Noun, Transport
motorlu araç çarpışması Noun, Transport
motorlu taşıt sürücüsü
(Br) motorlu taşıt vergisi
motorlu taşıt sahibi
motorlu taşıt mülkiyeti
motorlu taşıt üretimi
motorlu taşıt tescili
(US) motorlu taşıt tescil belgesi
motorlu taşıt tamirhanesi
motorlu taşıt hız limiti
(US) motorlu taşıt vergisi
motorlu taşıt vergisi
motorlu taşıt trafiği
motorlu taşıt aşınması
motorlu taşıt eskimesi
zabıta aracı Noun, Public Administration
bir aracın içindeki yolcu
arazi aracı
arazi tipi araç Noun, Transport
arazi aracı Noun, Transport
(US) motorlu taşıt işletmek Verb
taşıtçı
vasıta sollayan taşıt aracı
bir motorlu araca sahip olmak Verb
motorlu araca sahip olmak Verb
kendi aracı ile yapılan dağıtım
motorlu araç sahibi
motorlu araç sahibi
binek aracı Noun, Transport
yolcu aracı Noun, Transport
periyodik araç muayenesi Noun, Transport
polis aracı Noun, Public Administration
cezaevi aracı Noun, Transport
kamu ulaşım aracı
toplu taşıma aracı Noun, Public Administration
kamu taşıt aracı
kurtarma aracı
arıza arabası Noun
frigorifik araç Noun, Transport
motorlu aracı tescil ettirmek Verb
motorlu taşıt aracını tescil etmek Verb
bir motorlu aracı tescil ettirmek Verb
tamir aracı
kurtarma aracı
kurtarıcı araç Noun, Transport
sabit kasalı araç Transport
yol bakım aracı Noun, Transport
karayolu aracı
karayolları taşıt aracı
okul servis aracı Noun, Transport
kurşun mühürlü taşıt aracı
gümrük mühürlü taşıt aracı
sürücüsüz araç Noun, Automotive
zırhlı olmayan araç
zırhsız araç Noun, Military
uzay taşıt aracı
motorlu taşıt işletmek Verb
çekici
çekici araç Noun, Transport
paletli zırhlı araç Noun, Military
tırtıllı taşıt aracı
paletli araç
römork çekici araç Noun, Transport
nakil vasıtası Noun
insansız hava aracı
insansız hava aracı (İHA) Noun, Military
insansız kara aracı Noun, Military
insansız robotik araç Noun, Military
bir taşıt aracını kullanmak Verb
bir taşıt aracını propaganda amacıyla kullanmak Verb
ikinci el araç Noun, Transport
taşıt aracı hangarı
taşıt araç hangarı
karoser
bombalı araç Noun, Politics-Intl. Relations
taşıt aracı inşaatı
taşıt araç sanayii
taşıt aracı sanayii
araç katarı Noun, Transport
taşıt araç hasarı
taşıt aracı hasarı
araç girişi Noun, Transport
araç girişi Noun, Transport
reklam aracı
araç tanıtım numarası Noun, Transport
araç muayene istasyonu Transport
taşıt muayene istasyonu Transport
taşıt aracı sigortası Noun
taşıt araç sigortası Noun
taşıt aracı plaka vergisi
taşıt aracı ruhsatı
taşıt araç ruhsatı
taşıt araç plaka vergisi
taşıt aracı plaka vergisi
taşıt aracı ruhsatı
taşıt kredisi Noun, Banking
propaganda aracı
propaganda aracı
taşıt aracı kapasitesi
taşıt araç kapasitesi
taşıt aracı üretimi
taşıt araç üretici
trafik tescil belgesi Noun, Land Transport
taşıt araç yenileme
taşıt aracı yenileme
araç arama ve muhafaza altına alma Noun, Law
taşıt aracı vergisi
taşıt araç vergisi
taşıt aracı tüneli
Araç Tip Onayı Belgesi Noun, Transport
taşıt aracı kullanıcısı
geniş kasalı araç Noun, Transport